Since the discovery of writing, books have been the most important mediator, transmitter and tools of the transfer of experience of humanity throughout the ages in different forms, whether by handwriting or by printing technique. With today's technological developments, we encounter books, information in more accessible forms, digital, audio, visual, augmented reality, etc. turns out to be transformed by their experiences. In this sense, libraries constitute the spatial expression of access to books, experience with books, information exchange between generations, intellectual accumulation, education, public encounters, social and collective memory. Internet networks, where information has become data placed in digits with numerical data, and search engines, which are new interfaces for accessing information, have problematized the existence of libraries physically due to the multitude of access potentials. The design problem of the Earth Library project highlights the definition of knowledge, the existence of books and new information-transmitting tools, and the design criteria of the space of encountering information, regardless of the mediator, starting from the idea that books cannot be compared with experiences as experiences or that one cannot be preferred over the other.

 

Kitaplar yazının keşfinden itibaren ister el yazısı aracılığı ile ya da basım tekniği ile çoğaltılarak olsun farklı formlarda çağlar boyu  insanlığın deneyim aktarımının en önemli aracısı, aktarıcısı ve araçları oldular. Günümüzün teknolojik gelişmeleri ile birlikte ise kitaplar karşımıza, bilginin duyusal olarak daha erişilebilir formlarda dijital, sesli, görsel, artırılmış gerçeklik gvb. deneyimleri ile dönüşmüş olarak çıkmakta.  

Bu anlamda kütüphaneler kitaplara erişimin, kitaplar ile yaşanan deneyimin, kuşaklar arası bilgi alışverişinin, entelektüel birikimin, eğitimin, kamusal karşılaşmaların, toplumsal ve kolektif belleğin mekansal ifadesini oluşturmaktadır. Bilginin sayısal verilerle digit’lere yerleştirilmiş datalar haline geldiği internet ağları ve bilgiye erişimin yeni arayüzleri olan arama motorları erişim potansiyellerinin çokluğu nedeni ile fiziksel olarak kütüphanelerin varlığını sorunsallaştırmıştır.

Yeryüzü Kütüphanesi projesi tasarım problemi, kitapların deneyim olarak yaşanmışlıklarla kıyaslanamayacağı ya da birinin diğerine tercih edilemeyeceği düşüncesinden yola çıkarak, bilginin tanımını, kitapların ve yeni bilgi aktarıcı kabul edilen araçların varlığını ve aracısı ne olursa olsun bilgi ile karşılaşmanın mekanının tasarım kriterlerini düşünmeyi öne çıkarır..